Türkiye’nin en doğu ucunu belirleyen sınır kenti Iğdır… Geniş bir düzlükle bölgedeki diğer yerleşimlerden ayrılan Iğdır, oldukça verimli topraklara sahip.
Kuzeyinden Aras Nehri geçen Iğdır Ovası, iklim koşulları sayesinde çeşitli tarım ve hayvancılık faaliyetlerine uygun bir bölge. Türkiye’nin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı’na ev sahipliği yapmasıyla da biliniyor. İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olan Iğdır, zengin doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla dikkat çekiyor. Bu özellikleriyle Iğdır, turistik ve keşfedilmeye değer bir destinasyon olarak öne çıkıyor.
Tuzluca ilçesinde bulunan tuz mağaraları, yaklaşık 55 dönüm alanı kaplayan önemli bir turistik nokta. Günlük 60 ton tuz üretilen bu alanın, Türkiye’nin 100 yıllık tuz ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olduğu söyleniyor. Ayrıca, mağaralardaki havanın birçok solunum yolu hastalığına iyi geldiğine inanılıyor. Bu özellikleriyle yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi gören tuz mağaraları, Iğdır’ın turizm potansiyelini artıran önemli bir nokta olarak öne çıkıyor.
Selçuklular dönemine ait olan Harmandöven Kervansarayı, tarihsel İpek Yolu’nun önemli miraslarından biri olarak biliniyor. 12. yüzyılda Sürmari Emiri Şerafettin Ejder Bey tarafından yaptırılan bu kervansaray, Batum-Tebriz güzergahında yer alıyor. Kervansarayın yapımında çalışan 16 taş ustasının isimleri bilinmemekle birlikte, bina üzerindeki usta monogramlarından bu sayının anlaşıldığı belirtiliyor. Ayrıca, Iğdır ve çevresinin 1915-1920 yıllarında yaşadığı Ermeni baskınları sırasında hayatını kaybedenleri anmak amacıyla yapılan Soykırım Anıtı da Baharlı Mahallesi çevre yolu kavşağında bulunmaktadır. Bu anıt, 43 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek anıtlarından biri olarak öne çıkıyor.
Iğdır şehir merkezinde, sizi karşılayacak olan iki leylek heykeli, kentin sembolü olarak biliniyor. Bu göçmen leylekler, Iğdır’ın ılıman iklimine ithafen yapılmıştır. Kent merkezini gezdikten sonra yaklaşık 40 km uzaklıkta bulunan Göktaşı Çukuru’nu ziyaret edebilirsiniz. Karakoyunlu ilçesine bağlı Korhan Yaylası sınırları içinde yer alan bu çukur, 1892’de bir göktaşının düşmesiyle oluşmuştur. Genişliği 35 metre, derinliği ise 60 metre olan çukur, büyüklük bakımından dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Bu noktadan ayrıca, kavşak niteliğindeki bir bölgeden, üç ülkenin topraklarının birleştiği noktayı da gözlemleyebilirsiniz.
Selçuklular dönemine ait olan Harmandöven Kervansarayı, tarihsel İpek Yolu’nun önemli miraslarından biri olarak biliniyor. 12. yüzyılda Sürmari Emiri Şerafettin Ejder Bey tarafından yaptırılan bu kervansaray, Batum-Tebriz güzergahında yer alıyor. Kervansarayın yapımında çalışan 16 taş ustasının isimleri bilinmemekle birlikte, bina üzerindeki usta monogramlarından bu sayının anlaşıldığı belirtiliyor. Ayrıca, Iğdır ve çevresinin 1915-1920 yıllarında yaşadığı Ermeni baskınları sırasında hayatını kaybedenleri anmak amacıyla yapılan Soykırım Anıtı da Baharlı Mahallesi çevre yolu kavşağında bulunmaktadır. Bu anıt, 43 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek anıtlarından biri olarak öne çıkıyor.
Tuzluca ilçesinde bulunan tuz mağaraları, yaklaşık 55 dönüm alanı kaplayan önemli bir turistik nokta. Günlük 60 ton tuz üretilen bu alanın, Türkiye’nin 100 yıllık tuz ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olduğu söyleniyor. Ayrıca, mağaralardaki havanın birçok solunum yolu hastalığına iyi geldiğine inanılıyor. Bu özellikleriyle yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi gören tuz mağaraları, Iğdır’ın turizm potansiyelini artıran önemli bir nokta olarak öne çıkıyor.
Iğdır mutfağı, zengin ve çeşitli menüsüyle hem göze hem damağa hitap ediyor. Katık aşı, bozbaş, kelecoş, hörre, helise, perzana, taş köfte ve cızdık gibi yerel lezzetler, mutlaka tadılması gereken özel lezzetler arasında yer alıyor. Ayrıca, bölgenin kendine özgü et yemeklerini de denemenizi öneririm.
TOPLU TAŞIMA:
TAKSİ: